Sosyal medyanın çeşitli olması ve kullanımının yaygınlaşması telif hakları üzerinde de etki yaratmıştır.
Bu etkinin hem olumlu hem de olumsuz olduğunu söylemek mümkündür. Sosyal medyanın telif
haklarına olumlu etkisi olarak kullanıcıların tüketici konumundan çıkarak aynı zamanda bir yaratıcı,
yayımcı, dağıtımcı ve hatta hukuki şartları var olduğu takdirde bir eser sahibi olması, olumsuz etkisi
olarak kullanıcıların telif haklarını ihlal etmesi örnek gösterilebilir. Bu yazımda eser ve eser sahibinin
tanımı, telif haklarının neler olduğu, sosyal medya üzerinden telif haklarının nasıl ihlal edildiği ve telif
hakkı ihlalinin hukuki ve cezai sorumlulukları anlatılacaktır.
Eser, 5846 sayılı Fikri ve Sınai Haklar Kanunu’nda (“FSEK”) sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve
edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri
olarak tanımlanmıştır. Eser sahibi ise eseri meydana getiren kişidir. FSEK’te yapılan eser tanımına
göre, bir ürünün eser sayılabilmesi ve telif korumasından yararlanabilmesi için sahibinin hususiyetini
taşıması ve FSEK madde 2-6 arasında sayılan eser türlerinden birine dahil olması gerekmektedir.
Sahibinin hususiyetini taşıma kavramı kanun koyucu tarafından tanımlanmamış olsa da Yargıtay bu
kavramı, ortaya konulan ürünün, daha önce var olan eserlerden farklı olarak, onun yaratıcısının
özelliklerini taşıması olarak tanımlamıştır.
Telif hakları tescile tabi olmayan, eserin meydana gelmesi ile doğan haklardandır. Yani bir eseri
meydana getiren eser sahibi herhangi bir tescil veya bildirime gerek olmaksızın eser üzerindeki tüm
telif haklarını haizdir. Telif hakları manevi ve mali olarak ikiye ayrılmaktadır. Manevi haklar; umuma
arz yetkisi (eseri kamuya sunma), adın belirtilmesi salahiyeti (eser sahibi olarak tanıtılma), eserde
değişiklik yapılmasını menetmek, eser sahibinin eserini takip etme yetkisidir. Mali haklar ise işleme
hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı, eserin umuma iletim hakkıdır. Manevi haklar
devredilmesi mümkün olmayan yalnızca eser sahibi tarafından kullanma yetkisi verilebilen
haklardandır. Mali haklar ise eser sahibi tarafından bütün veya kısmi olarak devredilebilir ve lisans
verilebilir.
Günümüzde telif haklarının sosyal medya kullanıcıları tarafından ihlal edilmesi ile sıkça
karşılaşılmaktadır. Bunun en büyük sebebi, kullanıcıların telif hakları konusunda yeterli bilgiye sahip
olmamasıdır. Sosyal medya kullanıcıları en çok başka bir kişinin eserinden yararlanarak kendi
eserlerini yaratıp paylaşma yoluyla veya başka bir kişinin eserini doğrudan paylaşması yoluyla telif
haklarını ihlal etmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının bu eylemleri çoğunlukla eser sahibinin mali
haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır. Hem mali hem de manevi hakların nasıl ve ne şekilde
kullanılacağına izin verme hakkı münhasıran eser sahibine aittir. FSEK uyarınca eser sahibinden
alınacak iznin yazılı olması gerekmektedir. Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki sosyal medya üzerinden
izin alınmadan paylaşılan eserin, kaynağının veya eser sahibinin isminin belirtilmesi bu paylaşımı tek
başına hukuka uygun hale getirmemektedir.
Hak ihlalinde bulunanın hem hukuki hem cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla sosyal medya
üzerinden telif hakları ihlal edilen eser sahibinin FSEK uyarınca başvurabileceği birçok yol vardır.
Bunlar hukuk ve ceza davaları olarak ikiye ayrılmaktadır. Hukuk davaları; eser sahibinin tespiti,
tecavüzün tespiti, önlenmesi ve kaldırılması, maddi ve manevi tazminat davalarıdır. Telif hakkı ihlal
edilerek maddi veya manevi zarara uğrayan eser sahibi, bu zararlarının tazmini için maddi ve/veya
manevi tazminat davası açabilir. FSEK uyarınca eser sahibi tespit edilecek rayiç bedelin üç kat fazlasını
dahi isteyebilme hakkına sahiptir. Hukuk davaları yanında eser sahibinin hak ihlalinde bulunan kişi
aleyhinde suç duyurusunda bulunma hakkı vardır.
Sonuç olarak, eser üzerinde doğan telif hakları münhasıran eser sahibine aittir. Eser sahibinin izni
olmadan sosyal medya üzerinden telif haklarının ihlal edilmesi halinde, eser sahibi, ihlalin giderilmesi
ve uğradığı zararın tazmin edilebilmesi için hukuki ve cezai yollara başvurabilecektir.